En iyi modeli belirlemek için önce ışıklandırılması gereken sahayı ve alanı değerlendirmeniz ve aydınlatma kulesinin ne kadar süre kullanılması gerektiğini dikkate almanız önerilir. Örneğin, daha geniş alanların aydınlatılması gerektiğinde veya alanda daha uzun süre aydınlatmaya ihtiyaç duyulduğunda LED teknolojisini değerlendirmeniz tavsiye edilir. LED aydınlatma kuleleri ile 5000 metrekareye varan bir alanı aydınlatmak için yalnızca yaklaşık 1400 W güç gerekirken metal halojenür aydınlatma kuleleri ile 4000 metrekarelik (43.055 fit kare) alanı aydınlatmak için yaklaşık 4000 W güç gerekir. LED lambalar, sağlamlık açısından metal halojenürlerle karşılaştırıldığında ekstra dayanıklılık sunar. Beklenen kullanım ömrü 50.000 çalışma saatinden fazladır. Bu nedenle inşaat veya madencilik gibi zorlu ortamlar ya da ağır hizmet kullanımı için daha geniş aydınlatma alanı, daha az yakıt tüketimi ve daha uzun çalışma saatleri sağlayan LED, önerilen seçenektir.

Bir LED modeli seçerken ampullerin hem taşınabilirlik hem de performans için tasarlanıp tasarlanmadığı konusuna özellikle dikkat edin. Bu nedenle yüksek giriş koruması (IP) ve darbe koruması (IK) değerlerine sahip ağır hizmet tipi LED projektörler önerilmektedir. Bu değerleri her zaman üreticiye sorabilirsiniz.

Bir aydınlatma kulesi seçerken göz önünde bulundurulması gereken bir diğer önemli konu da kuleye nasıl güç verildiğidir. Çalışma sahasının elektrik kaynağına erişimi kolaysa kullanıcılar, olağanüstü tak ve çalıştır özelliklerine sahip, en son teknoloji ürünü, yalnızca elektrikle çalışan aydınlatma kulelerini kullanmayı düşünebilir. Bu kuleler yardımcı güç kaynağı, küçük bir dizel veya benzinli jeneratör ya da doğrudan şebekeye bağlantısı dahil olmak üzere kullanıcıların herhangi bir tek güç kaynağına kolayca bağlanmasını sağlar. Ayrıca bazı aydınlatma kuleleri modüler bağlantı avantajı da sağlamaktadır. Bu sayede bazı modellerde dokuz adede kadar aydınlatma kulesi tek bir jeneratör tarafından beslenebilir. Bu durum, yüksek servis ve bakım verimliliği sağlayarak toplam sahip olma maliyetinin azaltılmasına yardımcı olur. Ancak geniş bir alanı kapsamak için birçok üniteyi birbirine bağlama işlemi kolay bir şekilde gerçekleştiriliyor olsa da tek bir elektrikli aydınlatma kulesinin yalnızca 3000 metrekarelik (32.292 fit kare) bir alanı aydınlatabildiğini ve bunun dizel tahrikli modellerden daha düşük bir alan olduğunu unutmamak önemlidir. 

Buna ek olarak yalnızca elektrikle çalışan aydınlatma kuleleri, kapladığı alan dizel seçeneklerden daha küçük olduğu için daha sessiz ve çevre dostu olmanın yanı sıra aydınlatma işlemlerinin yakıt ikmali veya mekanik parçaların bakımı için gerekli ek bakım işlemleriyle kesintiye uğramadan gerçekleştirilmesini sağlar. 

Öte yandan elektrik gücüne erişimin sınırlı olduğu ya da hiç olmadığı uzak yerlerde çalışırken bir motordan veya dizel gibi diğer enerji kaynaklarından güç alan aydınlatma kuleleri en iyi seçenektir. Ancak sürekli yakıt ikmali yapmaktan kaçınmak için düşük yakıt tüketimi sunan modelleri göz önünde bulundurmak oldukça önemlidir. Bu, yalnızca çevre üzerindeki etkiyi azaltmakla kalmaz, aynı zamanda projenin uygun maliyetli olmasını da sağlar.

Dünyanın dört bir yanındaki aydınlatma kuleleri artık yatay direkler yerine dikey direklere geçiş yapmaktadır. Bunun nedeni, dikey direkli modellerin dik konumda taşınabilmesi ve kullanılabilmesi sayesinde daha güvenli taşıma ve kurulum olanağı sunmasıdır. Sonuç olarak dikey direklere sahip aydınlatma kuleleri daha az yer kaplar ve tek bir kamyonda 22 adede kadar üniteyi taşımak mümkündür. 

Bir projenin ihtiyaçlarına en uygun direği seçmek için uygulamaya bakmanız gerekir. Örneğin, aydınlatma kulesi süre konusunda hassas bir kiralama projesinde kullanılıyorsa hidrolik direk idealdir. Bunun nedeni, direğin tek bir düğme ile kaldırılıp indirilebilmesidir. Bu da daha basit, daha güvenli ve daha hızlı çalışma sayesinde arıza süresini azaltmaya ve üretkenliği artırmaya yardımcı olur. Teknolojideki son gelişmeler sayesinde şantiye güvenliğini sağlamak için güçlü rüzgarlarda otomatik olarak geri çekilebilen hidrolik direklerle geliştirilen aydınlatma kuleleri de piyasaya sürülmüştür. Ancak aydınlatma kulesinin çok hızlı bir şekilde kullanıma alınması gerekmiyorsa ve örneğin halka açık bir alanın veya bir etkinliğin geçici aydınlatma uygulamasında kısa süreliğine kullanılacaksa manuel direkli bir aydınlatma kulesi tercih etmek iyi bir seçimdir çünkü bir kolu sararak direği kaldırmak ve direği yerine kilitlemek nispeten kolay bir prosedürdür.

Öncelikle bir aydınlatma kulesi kiralamanın mı yoksa satın almanın mı daha iyi olduğunu belirlemek için uygulama değerlendirilmelidir. Örneğin, bir aydınlatma kulesi tek seferlik bir yol yapımı projesinde kullanılacaksa uzun bir süre verimli çalışmasını sağlayacak özelliklere sahip bir model kiralamak daha iyi olabilir. 

Müşterilerin aydınlatma kulesinin tüm kullanım ömrü boyunca yatırımlarını korumalarına yardımcı olabilecek çeşitli yöntemler vardır. Ağır hizmet tipi polietilen kanopiler ile birlikte gelen aydınlatma kulelerini seçmek, uygulamaya bağlı bir örnek olarak gösterilebilir. Polietilen kanopiler, on yıl önce piyasaya sürüldüğünden bu yana son derece dayanıklı oldukları ve önemli dahili parçalar için mükemmel koruma sağladıkları için kendilerini kanıtlamıştır. Metal kanopilerin aksine korozyona karşı da dirençlidirler; bu da zorlu ortam koşullarında çok daha uzun süre çalışabilecekleri anlamına gelir. Polietilen söz konusu olduğunda piyasada birçok farklı çeşit ve model olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Kalite ve dayanıklılıktan emin olmak için üreticiye kanopilerinin test prosedürlerini sorun.